Yapım Yılı:2015
Vizyon Tarihi: 25 Eylül 2015
Yönetmen: Nancy Meyers
Oyuncular: Robert De Niro, Anne Hathaway, Rene Russo, Adam Devine, Anders Holm, Linda Lavin, Jason Orley, Zack Pearlman
Tür: Komedi
Ülke: ABD
Sinemalarda tek tük güzel filmlerin olduğu hatta olmadığı günlerden sadece bir tanesiydi. Afişleri inceledikten sonra “Robert De Niro ve Anne Hathaway varsa bir izleyelim” diyerek bilet kuyruğuna girdiğimiz için sonradan bu kadar sevineceğim aklıma gelmezdi. İzlediyseniz şanslısınız bana göre. Tam bir komedi ya da aile filmi diyemem ama hepsini dengeli bir biçimde içinde barındırdığını söyleyebilirim. Senaryosuyla yaşadığımız milenyum çağını sosyal ve iş hayatıyla çok iyi gözlemleyen, tüm artıları ve eksileriyle göz önüne seren oldukça etkileyici bir film. Yer alan tüm oyuncuların performansları yeterince iyiyken, Robert De Niro ve Anne Hathaway’ın oyunculuklarını, uyumlarını ve karşılıklı paslaşmalarını fazlasıyla beğendim ki diğer oyuncuları neredeyse unuttum diyebilirim.
TECRÜBE ASLA ESKİMEZ..
Filmin genel hatlarıyla özetine bakarsak; About The Fıt isimli başarılı bir e-ticaret şirketinin sahibi olan Jules Ostin, çalışanlarından birinin tavsiyesiyle yeni bir emekli stajyer programı başlatır. Emekli olmuş insanlara yönelik olan bu deneysel programa ilk başlayan kişi ise 70 yaşındaki Ben Whittaker olur. Şirketin genç kadrosunun yaş ortalamasını bir hayli yükselten Whittaker ile yanında çalıştığı Jules Ostin arasındaki iş ilişkisi, zamanla iş ve hayat tecrübelerinin paylaşıldığı güzel bir seremoniye dönüşür. Yönetmen koltuğunda Nancy Meyers’ın oturduğu filmin başrollerini ise Anne Hathaway ile Robert De Niro paylaşıyor.
Son beş-altı yıldır neredeyse hayatlarımızın merkezine oturmuş e-ticaret sitelerinin mutfağına gerçekçi bir yolculuk yaparken, eski ve yeni çalışma koşullarının avantaj ve dezavantajlarının bu denli birleştirilmesi ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Tabii ki bu sadece iş hayatıyla sınırlı kalmıyor, sosyal hayatlardaki değişimleri de ortaya koyuyor. Sürekli bahsettiğimiz teknolojinin, hayatımızı tahmin edemeyeceğimiz yerlere getirdiği, geliştirdiği noktada, eksilttiği, bizden götürdüğü şeyleri de göz ardı ettiğimizi tatlı tatlı gösteriyor.
Kırk değil sadece yirmi yıl öncesine bile dönsek yeterli. İlişkilerin, çalışma koşulları ve iletişimin ne denli erezyona uğradığını, biraz daha zorlarsak evrim geçirip eskiye dair tüm izlerin silineceğini hepimiz görebiliyoruz sanırım. Milenyum, teknoloji, bilim, yenilikler.. Hayatımızda ihtiyacımız olduğu kadarıyla ve pozitif yönde kullanıldığı ölçüde ciddi faydaları var ve olacak kabul ediyorum. Ama çoğumuz burada bırakmıyoruz değil mi? Hayatın neredeyse sanal ortamdan ibaret olduğunu söyleyecek zamanlara koşuyoruz. Benliğimizi, çevremizi hatta daha açıklığıyla hayatın ta kendisini kaybediyoruz. Gerçek anlamda yaşamak dediğimiz bu mudur?
Hayatımızı ciddi anlamda kolaylaştıran bu teknoloji ve yenilikler, tüm işlerimizi halledip kendimize ve sevdiklerimize daha fazla zaman ayırmamızı sağlamıyor mu aslında? Niye bunu görmek istemiyoruz. Eminim azınlıkta da olsa bu şekilde yaşayan kişiler de var biliyorum. Teknoloji evet hayatımızın bir parçası ama tamamı değil. Teknolojinin içinde bulunan ve karşılığında size hissettirdiği duygu, edineceğiniz tecrübe sizi tam anlamıyla tatmin etmeyeceği gibi doğru da değil. Sahip olunan her türlü duygu ve düşünce hayatın içinde yaşayarak edinilecek. Hayatın gerçekliğiyle sanallığını o ince çizgiyi koruyarak yaşamak en güzeli. İş icabı ya da kısa sürede işlerin halledilmesi açısından kullanıldıktan sonra bu sefer gerçek hayata dokunmanın zamanı gelmeli. Bu yapılmadıkça filmde de gözümüze sokulan hayatın gerçekliklerinden, güzellik ve mutluluk dolu anlarından uzaklaşılacak.
DOĞRU ŞEYİ YAPIYORSAN HİÇ DE YANLIŞ YOLDA DEĞİLSİN!
İş hayatında da ne kadar yenilikler iş yükünü azaltıyor ve süreçleri hızlandırıyor gözükse de yüz yüze ve telefonda yapılan hiçbir iletişimin yerini hiçbir zaman tutmayacaktır. İş hayatındaki tecrübeler sosyal hayattan ve sosyal hayat da iş hayatından beslenecektir. Bununla beraber eğer hayatın ne kadar içindeyseniz o kadar kendinizi tanırsınız, sorgularsınız. Ne istediğinizi, ne istemediğinizi öğrenerek, deneyimleyerek görürsünüz. Ve sonrasında da doğru şeyi yaptığınıza inanıyorsanız hiç de yanlış yolda değilsinizdir, emin olun.
Beklentilerinizi karşılar mı Stajyer, bilemem. Ama yaşadığımız bu hayatın bir gerçeğini, bizi nasıl etkilediğini dışarıdan izlemek isterseniz, keyifle izleyebilirsiniz.