Ne kadar oldu yazmayalı, daha doğrusu yazamayalı? 6 ay oldu mu evet oldu. Sizlerle hem çok şey paylaşmak istedim hem de istemedim, doğru ya doğru. Ne yaşadığınızın tam olarak farkında değilseniz, paylaştığınız her şey ya havada kalacaktır ya da anlamadığınız şeyleri anlattığınız için başta kendinize sonra da çevrenize karşı sahiciliğinizi kaybedeceksinizdir. Her zaman ilk önce kendime olan sorumluluğumdaki sahiciliğime bakarım. Kendime karşı dürüst müyüm? Ne yaşıyorum? Yaşadığım şeyin tanımı ne? Neden yaşıyorum? gibi sorulara yanıt bulmadan dışarı açılmam. Yine yeniden öyle bir süreçten geçtim, geçiyorum. Hayat önümüze yeni mücadeleler çıkartırken aslında çoğunlukla da tecrübe edip mesajı okuduğumuzu düşünüp doğru yorumlayamadığımız durumları tekrar karşımıza çıkarıyor. Anladım diyip, hayatınıza uyguladığınızı sandığınız birçok şey aslında sizi yanlış yönlendirebiliyor.
Sürekli aynı şeyleri yaşadığını düşünüp duran ve bulduğu çözümleri uygulayıp yine aynı noktaya gelen çok insan var. Belki hepimiz her konuda olmasa da hayatıyla bağlantılı en az bir konuda bunu yaşıyordur. Kalıbımı basmama gerek var mı? Neyi kaçırıyoruz peki? Çok basit, aynı sorunlara aynı çözümleri uygulamaya çalışarak farklı sonuç elde etmeye çalışıyoruz ya da her şeyin çözümü kendimizde diyerek tek başımıza çözmeye çalışıyoruz. Evet hala aynı fikirdeyim, bu arada. “Kişisel gelişim tek kişilik bir yolculuktur” diyen önceki yazımda ne söylediysem arkasındayım. İnsan karmaşık varlık olarak, düğümlerini kendi çözebilir, ama farklı bir bakış açısına sahip olamadan bunun için doğru yerden, doğru kişilerden destek almadan çözüm yine yeniden labirentin başı olacaktır. Gerek sosyal ilişkiler olsun, gerek iş hayatı, işsizlik, ekonomik ve sosyal kaygılar insanı farklı olayların içine çekebiliyor.
Size yazmadığım dönemde öğrendiğim iki değişmez gerçek oldu. İlki, öyle ya da böyle hangi konuda sorun, sıkıntı varsa, gerçekçi olup kimin ve neyin faydalı olacağını araştırıp destek almak ve çözüme kavuşturmak. Hiçbir şeyin çözümsüz olmadığını, sadece çözüm için yeteri kadar uğraşılmadığını biliyorum. Ne yani, sorununuz çözülmediyse, siz her kapıyı çaldınız mı yani? Doğruyu söyleyin lütfen. Bence çalmadınız ya da yanından sürekli geçtiğiniz, her gün karşıdan gördüğünüz kapıların yardımcı olacağını hiç düşünmediniz. Benim yaşadıklarım hep ikinci seçenekteki gibi bir yaklaşımın sonucu oldu. İnanın o kapıların arkasında size yön verecek nasıl bir şey ile karşılaşacağınızı bilmiyorsunuz. Bilinmezlik içersinde dönüp durmak, boşa zaman harcamaktan başka bir şey olmuyor, benden daha iyi biliyorsunuz. Bilinmezlikten korkup, alışılmış güvenli alanlardan bir adım dışarı atmak yeterli, emin olun o bile bir şeyleri ciddi anlamda değiştirmeye başlıyor. İllaki somut anlamda hemen durumların değiştiğine şahit olmayabilirsiniz, ama en önemlisi olan özünüze kavuşmak için bir ışık gördüyseniz bu bile her şeye değiyor. Değişim başlamış demektir. İkinci gerçeğimiz ise, sizinle konuşan iç sesinizi gerçekten dinlediğinizde her şey çorap söküğü gibi geliyor. İç sesinizden bahsediyorum, egonuzun konuşmasından bahsetmiyorum yanlış anlaşılmasın lütfen!
Yaşadıklarımı Güzelce Demlendirdim ki Sizinle Paylaşırken Tadı Güzel olsun!
Geçen 1 yıl boyunca kendi fırsatımı kendim yaratarak girdiğim işin, belki de hayatımın en zorlu mücadelelerine sahne olduğunda ve tam da aynı kısır döngüye girdiğimi hissettiğimde çığlık atıp arkama bakmadan kaçmak istediğimde beni durduran herkese, her olaya ve kendime sanırım bir teşekkürüm var. Hayatın bilindik, güvenilir her alanında farklı bir şeyle karşılaşmadığınız için kendinizi keşfetmek de mümkün olmuyor. Ne zaman bir sorun, sıkıntı yaşadığınızda o mücadele içindeki size dışarıdan baktığınızda ne görüyorsanız aslında siz O’sunuz. Güvenli alanlarınızdaki haliniz çok da gerçeği yansıtmayacak, aldanmayın. Aslında ne istediğinizi, ya da isteklerinizle aslında kişiliğiniz ne kadar örtüşüyor ve kendinizi ne kadar gösterebiliyorsunuz bunlar çoğalan soru baloncukları gibi etrafınızı sarmaya başlıyor. Ve böyle olduğunda işte tek tek çözeceğiniz bulmacalara dönüşüyorlar. Mücadeleye nasıl devam etmeniz gerektiğini, görebiliyorsanız konunun gerçekten ne kadar derindeki bir noktayla alakalı olduğunu anladığınızda durduğunuz nokta doğru olmaya başlıyor. Ve eğer artılarınız ve eksilerinizle ilgili karşınızda kim olursa olsun açık ve net bir şekilde iletişime geçerseniz, aldığınız geri dönüşlere inanamayacaksınız.
Dolayısıyla, tam da başlıktaki gibi rahatlıkla “kayıp bulundu” diyebiliyorum. Ve ortaya çıkabiliyorum. Çünkü yaşadıklarımın kaynağına ulaştığımı düşünüyorum. Ve onlarla ilgili çalışmaya devam ediyorum, edeceğim de. Hiçbir zaman sona ermeyeceğini biliyorum. Bir tanesini çözsem diğer bulmaca çıkacak önüme. Onlarla ilgilenmiyorum. Karşımdaki bulmacayı doğru ve sağlıklı bir şekilde çözmeye odaklanıyorum. Bu süreçte yaşadığım ve tecrübe ettiklerimi yavaş yavaş sizlerle paylaşacağım. Benim gibi düşünen, yaşayan o kadar insan var ki, bazısı kendine bile itiraf edemiyor, bazısı da harekete geçmek için cesaret bulamıyor. Bu noktada elimden gelen her bilgiyi, desteği, denediklerimi, etkilerini paylaşıyor olacağım. Sonuçta demlendirdiğim her durum, tadının tam olarak ortaya çıkmasını sağlıyor. Demleme yöntemlerime sonra bakacağız. Sizlere tekrar yazmak, paylaşmak yine ve yeniden heyecan veriyor. Görüşeceğiz, hem de en kısa sürede ve ara vermeden.
İç sesinize benden selam olsun!
Sevgiler